Taner Aday

Kaynak: instagram.com/canankaftancioglu
Stalin’in XVI kongrede sosyal demokratlara “Sosyal Faşist” demesinin üzerinden tam 80 yıl geçti. 1933 Şubatında 7 milyondan fazla oy alan sosyal demokratlar ile 6 milyon oy alan komünistler bir cephe kurabilselerdi, Naziler iktidar olamazlardı. Dünya demokrasi tarihi de yeni, olumlu bir deneyim yaşardı.
Komünistler, Stalin Yoldaşlarının sözüne uyarak, Nazi iktidarının proleter devrimi hazırlayacağı hayaline kapılarak, sosyal demokratlar ile her türlü iş birliğini reddettiler. Dönemin sloganı “Wer hat uns verraten? Die Sozialdemokraten” idi. (Kim bize ihanet yapanlar? Sosyal demokratlar.) Bugün olduğu gibi o günlerde de iktidar yanlısı basın:
“Stalin yoldaşın önceden ön gördüğü gibi”; “Stalin yoldaşın doğru olarak işaret ettiği gibi”; “Stalin olmasaydı..” diye başlayan yorumlarla dolu idi. Türkiye’de “Allah onu başımızdan eksik etmesin”; “Çağımızın önderi” gırla gidiyor.
Sorun burada da değil. Sorun, ana muhalefet partisindeki ulusalcı kanadın karşı çıkma tarzında. Onlar da, işte bu somut “Allahın gönderdiği”, Reis’e karşı, soyut bir “Ulu Önder” çıkarma çabasında. Bu önder kutsama, “davanın” kutsanması, önderlerin kutsanması, bir kimin kimi nereden kurtaracağının tam olarak bilinmediği “Kurtuluş ideolojileri” karmaşasında, kimsenin beklemediği bir Canan Kaftancıoğlu çıktı ortaya! Kimi sağdan, kimi “soldan” saldırılar da başladı. Hiç kimse bu insanın, daha düne kadar kendilerinin savunduklarını söyledikleri demokratik kurallar çerçevesinde, aday olarak seçildiğini dile getirmiyor. Politik tavrından çok kadınlığını öne çıkaranlar, Haziran Hareketi yürütmesinde oluşundan dem vuranlar, Alevi’nin yanında (Kılıçdaroğlu) Rojava savunucusu diyenler…
Bence asıl sorun çok açık bir yerde. Canan Kaftancıoğlu, parti içindekilere “Mustafa Kemal’in askerleri değil yoldaşı olun” çağrısı yaptı. Bu birincisi. Ermeni Soykırımı tanımını andı. Bu da ikincisi. Kısaca, cesaretli bir insan olarak, suya sabuna dokunmadan değil, konu ne ise onu söyleyeceğini belli etti. Politik içerik tartışması yapacağını da ilan etti. CHP en sonunda politikaya dönecekse, bu Canan Kaftancıoğlu tipi politikacılarla olacaktır. Selahattin Demirtaş da özgürleşirse, Türkiye’de politik anlamda epey adım atılabilir.
Kadını didiklemekten vaz geçin! Rahat bırakın işini yapsın!